Geri

Bir başarı hikayesi: Sonay Daban

Onlar erkek sayısının kadınlara göre fazla olduğu spor dallarında yarışıyorlar. Kazandıkları başarılarla kendilerini ispatlamaya çalışıyorlar. Zaferlerine birer birer yenilerini ekleyip ülkemizi uluslararası arenada temsil ediyorlar. Bunlardan biri de Sonay Daban. Samsun'un altın kızı Sonay Daban, ulusal ve uluslararası başarılarıyla dikkat çekiyor.

11:46:27 | 2025-05-22


Haberi Sesli Dinle

Haber Üsküdar Gazetesi, 17. sayısında Samsun'un altın kızı Sonay Daban'a geniş yer verdi. Başarılı sporcuya geniş yer veren gazete, Ayşegül Gündoğdu'nun Sonay Daban ile yaptığı röportaşta Türkiye'de kadın sporcuların başarılarını ve karşılaştıkları zorlukları ele aldı. İşte Haber Üsküdar'da elde ettiği bir çok ulusal ve uluslararası başarıyla adından söz ettiren ve iyi bir Samsunspor taraftarı oluşuyla bilinen Sonay Daban ile Ayşegül Gündoğdu'nun yaptığı o röportaj.

Türkiye’de toplam 56 spor federasyonu bulunuyor. Dövüş sporları alanlarındaki federasyonlarda erkek sporcuların sayısı kadınlara göre çok daha fazla. Eskiden dövüş sporlarına olan kadın katılımı çok sınırlıydı. Çoğu dövüş sporu erkekler için daha popüler ve ulaşılabilirdi. Kadınların bu alanlara girmeleri neredeyse imkansızdı. Bunun en önemli nedenlerinden biri, kadınların katılımı için fırsat sunulmamasıydı. Son yıllarda yaşanan farkındalık ve imkanların da zenginleşmesiyle birlikte, dövüş sporlarında kadın sporcuların sayısı artmaya başladı. Bu sayede kadın dövüşçüler, ulusal ve uluslararası arenada daha fazla tanınır ve görünür hale geldi.

KADIN SPORCULAR TEŞVİK EDİLİYOR

Ülkemizde zamanla kadın sporculara destek olmak için çeşitli projeler ve teşvikler oluşturuldu. Bu projeler sporun yaygınlaştırılmasını ve kadınların spora katılımını artırmayı hedefleyen projelerdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı, kadınların sporla tanışması için sporcu bursları, altyapı destekleri, kamp organizasyonları gibi fırsatlar sağladı. Burslar ve finansal desteklerle başarılı kadın sporcuların ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet edebilmeleri için ortam oluşturuldu. Zemin hazırlandıktan sonra daha profesyonel bir düzeye çıkılabilmesi için uygun altyapıların oluşturulması gerekiyordu. Kadın futbolu, basketbolu ve voleybolu gibi branşlarda profesyonel ligler kurularak, kadın sporcuların daha büyük arenalarda yer alması sağlandı.

SOSYAL MEDYADA OLUMSUZ YORUMLAR ÇOK FAZLA

Sosyal medya ve dijital platformlar, kadın sporcuların tanıtımı ve başarısının geniş kitlelere duyurulmasında büyük bir rol oynuyor. 2000’li yıllardan itibaren, kadın sporcuların başarıları geleneksel medyada daha fazla yer bulmaya başladı. Kadın sporcuların maç sonuçları, başarı hikayeleri ve sporla ilgili röportajları sıkça yayımlandı. Ancak bu süreç sorunsuz biçimde gelişmedi. Beş yaşında sporla tanışıp, günümüzde Ju Jitsu dalında başarılarıyla adından söz ettiren 17 yaşındaki kadın sporcu Sonay Daban, “Sosyal medyada paylaşım yapmaya başladığım andan beri çok fazla iyi-kötü, hadsiz yorumlar aldım. Gerçekten çok üzücü çünkü ben sadece sporumu ülkemizde yayıp kadınlara, kardeşlerime tanıtıyorum. Ve bunun kendime olsun, farklı insanlara olsun katkısı olduğunu düşünüyorum. Ve bence gelişme var. Kötü zihniyetli yorumlar oluyor ancak artık insanlar videoyu çeken ya da paylaşan kişiyi savunuyorlar. Bu da beni daha fazla paylaşım yapmaya teşvik ediyor. Ama hala düşündüğüm içerikleri yapıp yapmamakta kararsız kaldığımı söyleyebilirim” diyor.

KEŞKE BAŞARILARIMIZI KONUŞSALAR

Kadın sporcular hakkında sorgulayıcı bakış ve önyargılar konusunda eskiye göre ilerleme katedilmiş olsa da özellikle tırnak içinde “erkek sporu” yapan kadınlar hakkında önyargıların hala mevcut olduğu görülüyor. Uzmanlar, bu algının medyada ve toplumsal söylemlerde halen sürdüğüne dikkat çekiyor. Sonay Daban, “Genelde önyargılı insanlar beni izlememiştir diye düşünüyorum. Çünkü idmandaki disiplinimi çocukluktan aldığım eğitime borçluyum. Ülkemizde dövüş sporu/savunma sporu yapan hemcinslerime yapılan yorumları çok yanlış buluyorum. Kadın sporcularımız çok başarılı, keşke bunları konuşsalar” şeklinde ifade ediyor.

TOPLUMSAL BASKILARLA DA MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ

Kadın sporcular, sporun erkek egemen bir alan olarak kabul edilmesinin yarattığı toplumsal baskılarla da mücadele etmek zorundalar. Bu baskılar, özellikle geleneksel olarak “erkek sporu” olarak kabul edilen futbol, boks, motor sporları ve halter gibi dallarda daha belirgin bir şekilde hissediliyor. Sonay Daban düşüncelerini şöyle aktarıyor: “Zaman zaman canımın acıdığı günler hatırlıyorum. Ancak bunun baskıdan çok benim dayanıklılığımı geliştirdiğini söyleyebilirim. Ayrıca benim özgüvenime ve spordaki başarıma da aynı şekilde katkısı büyük. Lisede bu durumlarla
çok karşılaştım, sadece susuyordum, başarılarımı gösteriyordum. Alınan başarılar, genç kızları spora teşvik etmek ve yüreklendirmek adına büyük bir örnek oluşturdu. Bu durum kadın sporcuların daha fazla tanınmasına ve desteklenmesine yol açtı.”

ÇOK SAYIDA BAŞARILI KADIN SPORCU VAR

Son yıllarda bir çok kadın sporcu, ulusal ve uluslararası yarışmalarda büyük başarılar elde ettiler. Busenaz Sürmeneli, boks alanında en büyük başarısını TOKYO 2020’de altın madalya kazanarak gösterdi. Ayrıca, birçok uluslararası müsabakada altın madalyalar kazandı. Tuğba Danışmaz, atletizmde üç adım atlama dalında 14.31 metrelik atlayışıyla Türkiye rekoru kırarak Avrupa şampiyonu oldu. 2018 yılında Polonya’nın Legnica kentinde düzenlenen Okçuluk Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya kazanan ve aynı sene dünya genelinde yılın sporcusu ödülüne layık görülen Yasemin Ecem Anagöz, okçuluğun önemli isimleri arasında yer alıyor. Aysu Türkoğlu, 2023 yılında 16 saat yüzerek Kuzey Kanalı’nı geçen ilk Türk kadın yüzücü oldu. Dünya halter şampiyonalarında altın ve gümüş madalyalar kazanan Şaziye Erdoğan, Sibel Özkan ve Nurcan Taylan’ı da unutmamak gerekiyor.

 


sonay dabanju jitsumuay thaiantalyasamsun