Başkan Demir haddini aştı...

Bu şehrin en önde gelenleri aydınlarıdır.
Bu şehrin en candan ve kelle koltukta çalışanları da gazetecileridir.
Nerden, kimden, nasıl ve ne şekilde neyin geleceği hiç belli değil.
Polisten farkımız yok.
Tek farkımız; polisin silahı bizim ise kalemimiz var.
Basın kartımı almama rağmen; silah alma hakkım olduğu halde almadım.
Benim tek kalemim kurşun kalemim bana yeter dedim.
Başkanlık makamına oturmuş bir muhterem kalkmış size ulu orta, ayan beyan ‘bu kentin mikropları’ diyebiliyor.
Bu lafı başkan beye aynen iade ediyorum!
Koca başkana yakıştı mı?
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanının ağzına bu laf yakışıyor mu?

***

Böyle lafları yıllarca Belediye Başkanlığı yapmış rahmetli Muzaffer Önder’den hiç duyanınız var mı?
Çok kibar, çok bey efendi ve o kadar da basına saygılı bir insandı Başkan Önder.
Başkan Demir’in sağlık durumu iyi değil.
Onu bilmeyen yok.
O kadar olayı o kadar indirgeyerek, yumuşatarak yazdım ki bu yüzden.
Mesela, Dereköy halkının yol isyanını, mesela Atakum’daki tuvaletleri yazarken hep aman başkan yanlış anlamasın aman başkanın haberi yoktur diye yazdım.
Çok dikkat ettim.
Hassasiyet gösterdim yani.
Ama başkan ayıp etti!
Haddini de aştı başkan.
Bizim oralarda; ‘Haddini bilmeyene haddini bildirmek garibe don giydirmek kadar sevaptır!’ derler…
Başkan bir de basını yemeğe davet ediyor.
O yemeğe giden olur mu hiç.
Kimin parasıyla kime yemek ısmarlıyorsun?
Yazıklar olsun!
Ben bu kadar halkla didişen, bu kadar inat, bu kadar ne dediğini bilmeyen, ağzından çıkanı duymayan, bilmeyen bir başkanı Samsun’da gördüm.
Çok memleket gördüm.
Ne başkanlar gördüm, tanıdım.
Mustafa Demir, bir de benim hemşerim.
Bundan dolayı başkan adına ayrı bir utandım.
‘Edepli edebinden susar da edepsiz de ben susturdum zanneder!.’
Başkan Demir’in ayıbı büyük.
Basına karşı söylediği laf yenilir yutulur cinsten değil.
Başkana yakıştıramadığımı bir kez daha yineliyorum.
Samsun basınından bir özür borcu olduğunu Başkan Demir’e hatırlatmak isterim.
Ölümlü dünya!
Bu kadar kalp kırmaya, dökmeye ne gerek var?
Nasıl helalleşeceğiz?
Son olarak şunu söylemek isterim:
Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy şöyle diyor; ‘Yıktı bin melun kalem namusu bizler uymadık, susmak evladır deyip sustuk sanırsın duymadık!’
Bu lafı ciddiye niye mi aldım bu kadar?
Mustafa Demir, 22. 23. ve 24. dönemde Samsun Milletvekilliği yaptı.
60. Hükümet'te de Bayındırlık ve İskan Bakanı olarak görev yapmış bir muhterem!
Hiç yakıştı mı hiç!