Millet Açlık Sınırının Altında Yaşıyor!
Resmi verilere göre de; millet açlık sınırının altında yaşıyor. Emeklinin durumunu ise ne yazmaya ne de anlatmaya kalem yetmez! Öyle ki; akşamüstü pazara gidenlerden çok, artık sebze ve meyveleri toplayan emeklilere Samsun’da daha çok görmeye başladım. Çöpten atık toplayanlar ise adeta Suriyelilerle yarışıyorlar. İçler acısı bir durum.


Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın Aralık 2025 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’na göre, dört kişilik bir ailenin yalnızca sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması bir önceki aya göre 328 lira artarak 30 bin 655 liraya çıktı.
Gıda dışı harcamalardaki artışla birlikte yoksulluk sınırı ise 94 bin 913 liraya yükseldi.
*
Araştırmaya göre, açlık sınırı 2025 yılının tamamında toplam 7 bin 399 lira artarken, gıda dışı harcamalarda 16 bin 466 liralık, yoksulluk sınırında ise 23 bin 865 liralık yükseliş kaydedildi. Aralık ayında gıda dışı harcamalar 888 lira artarak 64 bin 258 liraya çıktı. Böylece yoksulluk sınırı bir ayda 1.216 lira yükseldi. Açlık sınırı, 2025 yılı boyunca 22 bin 104 lira olarak uygulanan net asgari ücretin 8 bin 551 lira üzerine çıktı. 2026 yılı için yüzde 27 oranında artırılarak 28 bin 75 lira olarak belirlenen asgari ücretin de açlık sınırının 2 bin 580 lira altında kaldığı belirtildi.
*
Ya, en düşük emekli maaşı olan 16. 881 TL alanlar ne yapacak?
Vallahi halinden memnun olana henüz rastlamadım.
Altın aldı başını gitmiyor adeta uçuyor.
*
Ekonomi evlere şenlik!
Evlerde tencere kaynamaz oldu.
Nerden mi biliyorum, hem esnaf hem de toptancılarla konuşuyorum.
"Millet alışveriş yapmıyor yapamıyor" diyor esnaflar…
Haliyle bir evde tencere kaynaması için gereken malzemeleri bile vatandaş alamıyor.
Ortada ne vatandaş kaldı ne de orta direk denilen kesim.
Milletin hali perişan!
*
Resmi verilere göre de; millet açlık sınırının altında yaşıyor.
Emeklinin durumunu ise ne yazmaya ne de anlatmaya kalem yetmez!
Öyle ki; akşamüstü pazara gidenlerden çok, artık sebze ve meyveleri toplayan emeklilere Samsun’da daha çok görmeye başladım.
Çöpten atık toplayanlar ise adeta Suriyelilerle yarışıyorlar.
İçler acısı bir durum.
Samsun’da çoluk çocuk dilenirken, marketlerde kasaya gelip hesabı ödeyemeyenlere rastlamak artık doğal bir hal aldı.
*
Zengin daha zengin olurken ezilen ve ortadan kalkan bir kesim var.
Eskiden bir orta direk denen kesim vardı.
O da kayboldu, eridi gitti.
*
Sözleri Hasan Hüseyin Korkmazgil’e bestesi de Ahmet Kaya’ya ait ‘Öyle bir yerdeyim ki’ adlı eserde; ‘Dostum dostum güzel dostum. Bu ne beter çizgidir bu. Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız. Bir yanımız bahar bahçe.’ Diyordu…
Halimizi, bugünü özetleyen kelimeler bunlar olsa gerek.
*
Yoksa, Sadettin Saran ve Ela Rümeysa Cebeci Türkiye’nin sorunu değil.
Türkiye’nin sorunu vatandaşın evine ekmek götürememe ve açlık sorunudur.
Gerisi magazin ve teferruattır!
Kısa bir hatırlatma sadece…
*
‘Ülkede tencere kaynamıyorsa, iktidar gidicidir demektir!’ derdi ünlü siyasetçi, rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.
Kuru inada hiç gerek yok.
Bari en düşük emekliye hakkaniyetli bir zam verin.

tufan ipeksamsunaçlık sınırıasgari ücretemekliemekli maaşıesnaf
