Son çırak baltaya sap olmaz!
Bu işi amatör ruhla yapıyorum, kamuoyunu bilgilendirmek ve tarihe not düşmek bir de kimsesizlerin sesi olmaya gayret ediyorum. Ne gördümse, neyi öğrendimse ve sadece ve sadece doğruyu, gerçeği yazıyorum.


Ustaların ustası rahmetli İsmail Başaran’ın ve A. Yener Cabbar’ın 23 yıl önce çırağıydım.
Kendimi hala öyle görüyorum.
Bu işi amatör ruhla yapıyorum, kamuoyunu bilgilendirmek ve tarihe not düşmek bir de kimsesizlerin sesi olmaya gayret ediyorum.
Ne gördümse, neyi öğrendimse ve sadece ve sadece doğruyu, gerçeği yazıyorum.
Hepsi bu kadar.
Hiçbir zaman hiçbir makamda olmak hiç aklımdan bile geçmedi.
Yani; baltaya sap olmayı istemedim.
Ne mi istedim?
Yıllarca hep o baltanın ucuna sap değil de; balta olmayı yeğledim.
İnsanları yontmak, bir şeyler vermek, geliştirmek bana her zaman haz ve heyecan vermiştir.
Onun için; hep balta olmak istedim, sap olmadım.
‘Bir kıymık koparsam da kardır!’ dedim.
Birilerinin adamı hiç olmadım.
İnanmadığım hiçbir yazıyı ne kaleme aldım ne de haber yaptım.
Hep gazetecilerle çalıştım.
***
Kuyruğu bu zamanda hep dik tutmak her babayiğidin harcı değil.
Ben kuyruğu her zaman ve her şartta dik tuttum.
Hiç eğilmedim.
Üç günlük dünyada da üç kuruşluk menfaat için eğilenlerden de olmadım.
Pabucu, kendini bilmeyenlere bugüne kadar hep ters giydirdik!
Gazetecilere yanlış yapanlara ve basınının büyüklüğünü; 4. Kuvvet olduğunu bilmeyenlere de bunu göstermesini bildik…
Bunları yaparken de hep kanunun basına verdiği, 5187 basın kanununun 3. Maddesinden gücümüzü aldık.
Asla haddimizi aşmadık!
Kimseye de ne lafımızı, ne de sözümüzü esirgedik.
Lafı her zaman gediğine koyduk.
Hiçbir zaman lafımızı ne eveledik ne de geveledik.
Niye mi böyle yaptık?
Zira, ustadan böyle gördük.
***
Geçen bir mesaj geldi bana; ‘Abi senden başka yazan adam yok mu?’ diyordu.
Diğeri de ‘trafo ne oldu?’ diye soruyordu?
Bir başkası ise; ‘Amatör için yaptıkların unutulmaz. Çok teşekkürler!’ diye mesaj attı.
Hemen yanıt vereyim…
Valla çok yazan çizen var, herkesin yoğurdu yiyişi farklı kardeşim.
Bu arada benim tek farkım; suya sabuna dokunmam, bir de hiçbir belediyeyle ilişkim yok.
Yani; Özgürüm!
Reklam gelirim de yok.
Bunun için; hem Genel Yayın Yönetmenime, hem de Yazı İşleri Müdürüme minnettarım!
Her konuda özgürüm!
Bunu gazeteci olmayanlar anlayamaz.
Trafoya gelince, elektrik direkleri onarıldı kaçıranlar için bir kez daha yazıyorum…
Amatör sevdamız, her şeyimiz, mesleğe ilk adım attığımız yer, ilk göz ağrımız, nefes aldığımız, koştuğumuz, emeklediğimiz, soğuğunu, karını, güneşini, ayazını yediğimiz yer.
Nasıl geldiğim yeri unutabilirim ki…
Bölgenin en güçlü gazetesini okuyun ve okutun!
Bu arada rahmetli İsmail Başaran’ın yetiştirdiği en son çırak benim!
Son çırak baltaya sap olmaz!
Her adımımda, her yazımda, her anımda ustamın hakkı var.
Onu ve bana inananları mahcup etmemeye, layık olmaya gayret ediyorum.
Bizim de hayat kavgamız, mücadelemiz bu.
Bizi izlemeye devam!
tufan ipeksamsunyedaşelektrik