SORUMLULAR NEREDESİNİZ?

Ünlü düşünür Albert Camus, şöyle diyor: ‘Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın!.’
En son sözümü en başta yazıyorum.
*
Canik ilçesi Toptepe Mahallesi, Samsun-Ordu karayolu üzerindeki bir akaryakıt istasyonunda meydana gelen heyelanda, araçlarını yıkayan Kaya ailesi göçük altında kaldı.
Ve, kızları Açelya Mina Kaya (7) ve Ayla Kaya (5) hayatını kaybetti. Anne Çiğdem Kaya (31) ise yaralı olarak kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.
Bu bir kader mi?
Yoksa, ihmalkarlık mı?
Dünyanın dört bir tarafında böyle ölümlere rastlamak çok zor.
Bu ölümler, böyle ölümler neden hep bizim ülkemizde oluyor?
Şöyle geriye bir baktığımızda hafızalara kazınan ölümleri ne çabuk unuttunuz?
*
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 328 kişinin yaralandığı tren kazasını ne çabuk unuttuk.
4 kamu görevlisi, taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Mahkeme toplam 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezaları verdi.
*
Ya, Soma Faciası, 13 Mayıs 2014'te Türkiye'nin Manisa ilinin Soma ilçesindeki kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan madencilik kazası. Facia, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. 
Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında, patlamaya elektrikli ekipmanların sebep olduğundan şüphelenildi.
Yangın, vardiya değişimi sırasında meydana geldi ve 787 işçi patlama sırasında yer altında kaldı.
*

Daha dün gibi; Bolu Grand Kartal Otel yangını, 21 Ocak 2025'te Kartalkaya'daki Grand Kartal otelinde meydana gelen yangındır. Olayda 78 kişi öldü, 51 kişi yaralandı.
Bunu nasıl izah edebilirsiniz?
*

İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin Yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29'u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması sürüyor.
Sanıkların haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne neden olmakla suçlandıkları Yenidoğan Çetesi davasında, 25'i tutuklu 46 kişinin yargılanmasına devam ediliyor.

Davada 24 Şubat'ta açıklanan ara kararla 4 sanık için adli kontrol şartıyla tahliye kararı verilmesine itiraz edildi.
Çocuklarını kaybeden aileler perişan.
Her biri; hak, hukuk ve adalet arayışında.
*
Sorumlular aranıyor.
Dağları, tepeleri rant için dinamitle patlatıp indiren peşkeş çekenler…
Kaza, kader, fıtrat.
Geçin bunları…
Buralara ruhsat verenler imara uygundur diyenler hanisiniz bir adım öne çıkın!
Kayaların altında ezilen insanların, çocukların sesleri girsin rüyalarınıza…
Bahçeleriniz bahar görmesin!
Neredesiniz?
Hunharca katledilen doğamız, ormanlarımız, hayvanlarımız…
Yeter artık yeter!
Ayağa kalkın rant uğruna ruhsat veren sorumlular.
Burada mısınız?
*
Canın değeri, ucuz bu ülkede!
Canın değeri, insanın değeri yok gibi…
Ateş düştüğü yeri yakıyor, ancak insan başkalarının acısını hissettiğinde insan oluyor.
Nasıl yaşadığımızdan çok, nasıl öldüğümüz daha önem kazanıyor ülkemizde.
Ünlü düşünür Albert Camus, ne demişti: ‘Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın!.’
 dördüncü duru