Geri

Amerikan Sevdası!

Gittikleri ülkede sonradan memleket hasreti çekenler, hasretten hasta olup yatağa düşenler, yaptıkları iş ve paylaşımlar ile yine ülkemizde yaptıkları biriktirdikleri ile bunları paylaşanlar ne kadar mutlu?

09:56:37 | 2022-05-27
Okan DİLEK
Okan DİLEK      okan.dilek@gazeteekip.com
Köşe Yazısını Sesli Dinle

Kaçan kurtulur mantığı insanlarda...

Gittikleri ülkede sonradan memleket hasreti çekenler, hasretten hasta olup yatağa düşenler, yaptıkları iş ve paylaşımlar ile yine ülkemizde yaptıkları biriktirdikleri ile bunları paylaşanlar ne kadar mutlu?

Kaçmayı ya da yer değiştirmeyi ya da yaşanacak bir ülke olmadığı anlayışı ile doğup büyüdüğü ve kazandıklarını o ülkeye götürüp, yatırım yaparak hayat sürenler, yine ülkemizde biriktirdiği insan ve yaşam üzerinden primlerini korumaya çalışmakta olduğunu biliyoruz.

Almanya'da şehir merkezinde 30 km ile gidildiğini oraya ziyarete gidenler bilir. Evet sadece 30 km ile şehir içinde yol alıyorsunuz. Hangi işe, hangi ziyarete bu süratle arzu ettiklerinize yetişebilirsiniz? Diğer ülkelerin davranış ve yaşam şekillerini anlatmıyorum bile. Alışmışlar orada kalmışlar ve hayatlarını öyle sürmektedirler.

Ükemize ziyarete gelen bu yabancılar özellikle otellerimizin her şey dahil sisteminde yatak odasına kadar bal, reçel kaçırıp tıka basa yemeye kanmayanlar bunlar değil midir? İşte oradaki tıkanmışlıkların bir boşalımıdır.

Sonra bu ülkemize gelenler kendi kendine soruyor; “Böylesi bol ve bereketli toprakları ve nimeti nasıl bırakıp da ülkemize geliyorlar” diye soruyorlar ve şaşırıyorlar tabiki de.

Ve bir zaman sonra bu gidip "yurt edindik" deyip, hava basanlar bir zaman sonra Türkiye'de programlar yapmaya, organizasyonlara katılmaya, yine ülkemizdeki etkinlerden para kazanmaya çalışmaktadırlar. Yurt dışında ne kadar yaparsanız, ne kadar üretirseniz üretin o kadarsınızdır. Türk ve Müslümansınızdır. Bunu kabul etmeyen anlayış bi zaman sonra illegal mevzuların içine çekiliyor ve damgayı yiyor. Ya vatandaşlıktan çıkartılıyor ya ülkeye girişi kısıtlanıyor. Yani bütün bunlar memleket hasretinden kaynaklanan tıkanmışlığın bedeli oluyor.

Son yıllarda sanatçı camiası, politikacı, işadamı vs. bir ABD7ye yerleşme rüzgarında. Gittiler ama yine gözleri Türkiye'de. Oysa bu ülkenin gerçek sahipleri ne ABD ne başka bir ülkede hayat sürmeyi benimsemeyenlerdir.

Gelen dış ülke insanlarından görüyoruz. Robot gibiler. Makineleştirilmişlerdir. Bizim ülke insanı bu duyguyu üzerinden 1923 yılında atmıştır. Ne mandacılık, ne himayede yaşam, ne başka bir ülke bayrağı altında nefes almak. Bizi biz yapan en temel unsurlar arasında yer alan bu küçük detay bile gidenlerin orda yaşadıkları nedeniyle mutlu etmemektedir. Mutluyuz gibi görünenlere inanmayın. Bir elin parmağı sayısı kadardır bunlar.

Her gün görsel yayın yapan kanallarda, yazılı matbuat ve teşrifatlarda okuyor, görüyor ve izliyoruz.

Bugün bulunduğunuz şehirden başka bir şehire gittiğinizde bir an önce evinize dönmek istediğinizi hatırlayınız. İşte bir hırs yapıp ülkemizin yaşanmaz, katlanılmaz diyerek basıp gidenlerin iç sesi de aynı böyledir. Hepsi dönecek, hepsi geri gelecek. Ancak bizler bu gidip dönenlerin ülkemizin iyi niyetini suiistimal ettiklerini asla unutmayacağız.

Bizim sevdamız ülke sevdamız, bizim hissiyatımız yaşadığımız ve hayat sürdüğümüz bu topraklar ve gölgesinde onur ve gururla durduğumuz bayrağımızdır. Bu hafta sonu mangal, akşam da kokoreç, gece de işkembe çorbası….
Eyy benim güzel ülkem eyyy….

 


okan dilektürkiyeamerika


Yazıyı Sesli Dinle