Türk, Türklük, Milliyetçilik şuuru
Kaldı ki Atatürk bu milletin kurucu unsurunun Türk Ulusu olmasına rağmen asla Irkçı Davranmamış, Laz, Kürt, Arnavut, Boşnak, Arap, Çerkez, Gürcü, Süryani, vb. ile yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Rum, Ermeni, Yahudi, vatandaşlarımızı da ayırmamıştır. Tek bir kişiyi ötekileştirmeden herkesi bir bayrak altında eşit Türk vatandaşı saymıştır. Ona göre bu bayrağa biat eden, saygı ve aidiyet duyan, Türk Vatandaşlık bağıyla bağlı herkes TÜRK'tür !


Dünyada hangi milletin iki alfabesi vardır? Elbette her billetin alfabesi tektir. Ama bir tek Türk Milleti'nin Otuz'u KİRİL, Sekizi LATİN olmak üzere Otuz Sekiz ALFABESİ vardır ! Böylesine güçlü bir tarihe sahip Türk Milleti'nin vatan dediğimiz topraklar üzerinde ki varlığı, sürdürdüğü insanlık onuru ve duruşu Dünya ya örnektir. Son Yüz Yıldır yaşadığımız acı ve tatlı olayların millet olmanın duruşu ve davranışını ortaya koyma erdemliği hiç azalmamıştır. Dini ve Milli Bayramlarımızda ki şuurumuz ve bu özel günlerde gösterilen varoluş duygusu kelimelerle anlatılmaz.
Ekonomik güce ihtiyaç oldu. Ekonomiyi yaratacak bilgiye ve girişimciliğe ihtiyaç vardı. Milli birliği yaratacak dilr birliğine, fikir birliğine ihtiyaç vardı. Yani vardı da vardı. Son yüz yılda geçiş sürecinde Türk Devleti durumu yeterince tam kavrayamadı ve hazırlıksız yakalandığı içinde bu kritik anlarda üzerine düşeni tam olarak da yapamadı. Tarihten günümüze Türk Milleti'nin başına ne belalar gelmişse, kendi benliğinden uzaklaştığı, parçalanıp-bölünüp bölündüğü , birbirine düştüğü ve başkalarına güvendiği zamanlarda gelmiştir. Geçmiş tarihimizde bunun örnekleriyle doludur.
Orhun Abidelerinde Bilge Kaan onlarca satır yazdığı beyit, uyarı, açıklamalarınn arasında bir söz vardır ki güncelliğini hala korumaktadır !
-"Ey Türk Milleti Titre ve Kendine Dön !
Türk Oğuz Beyleri, Milleti İşitin
Üstten gök basmadıkça,
Alttan yer delinmedikçe
Türk Milletinin ilini, töresini kim bozabilir ?
Yakın geçmişimizde bize Türklüğümüzü yeniden hatırlatan, milletini silkindirip yok olmaktan kurtaran, eğitk başımızı kartallar gibi havalndıran ikinci Bilge Kağanımız , Büyük Atatürk olmuştur !
Kaldı ki Atatürk bu milletin kurucu unsurunun Türk Ulusu olmasına rağmen asla Irkçı Davranmamış, Laz, Kürt, Arnavut, Boşnak, Arap, Çerkez, Gürcü, Süryani, vb. ile yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Rum, Ermeni, Yahudi, vatandaşlarımızı da ayırmamıştır. Tek bir kişiyi ötekileştirmeden herkesi bir bayrak altında eşit Türk vatandaşı saymıştır. Ona göre bu bayrağa biat eden, saygı ve aidiyet duyan, Türk Vatandaşlık bağıyla bağlı herkes TÜRK'tür !
Ayrıca bu kavram ve anlayış Türkiye Cumhuriyeti Anayasasıyla da teminat altına alınmıtır. (TC Anayasası /10.Madde)
Eğer bir ulus, ulus kimliğini yitirirse yok olur. Eğer bir millet kedisine değil de düşmanına güvenirse mahvolur ! Türk'lük ve Ulus kavramları bir kez daha güzel ülkemin güzel insanları tarafından bir kez daha hatırlanmalı ve geçmişine sahip çıkması gerekmektedir. Türk'lük ve Türk Milliyetçiliği konusu vatandaşlarımız tarafından eni konu iyice hatırlanmalı.
Yabancı düşünür ve yazarlar, bilim insanlarından ;
-Fransız Joseph De Guıgnes (1721-1800) Çin kaynaklarını araştırarak "Türkler ve Moğollar' kitabını yayınladı
-İngiliz Söz Arthur Lumley David's (Musevi asıllı) 1832'de 'Türk Dilinin Gramerini' yazdı ve bu kitap daha sonra lll.Selime ithaf edilmiş daha ssonra yazarın annesi taraından Fransızca'ya çevrilerek ll.Mahmud'a sunulmuştur
-Ahmet Vefik Paşa 1876 da hem Osmanlı Tarihini hem de Türk Dil ve Lehçeleri'nin kitabını yazdı ve Türk kültürü ve lehçesinin dışında evine yabancı bir eser sokmayan insandı.
-Macar Türkolog Armin Vambery (1832-1913) Çağatay Dili Kitabı ve Orta Asya Seyahati kitabını yazdı.
-Türkolog Macar Ignac Künoş (1862-1913) 'Türk Folkloru' kitabını yayınladı vs... vs.... ve daha onlarcası TÜRK ve TÜRK'lük üzerine yazılar yazmıştır.
Yani Türk Tarihi son yüz yılda bizlerin şahit olduğu yaşanmışlıklar ve anlatıların dışında yüz yıllar önce başka ülkelerin bilim, ilim ve yazarları tarafından hayranlıkla ve büyük bir merakla ele alınmıştır.
Türkiye'de Milliyetçilik anlayışı ve Türk'lük şuuru en yoğun yaşandığı yıllar Cumhuriyetin ilanı ile birlikte olmuştur. 'Mevzu bahis olan Türklükse' gerisi teferrruattır.
TÜRK'lük üzerine bir kitap dolusu yazı yazılır ve yetmez. Ülke olarak değer yarrgımız ve örf,anane, geleneklerimiz içimizde ki merhamet, vicdan ve Kahraman duruşumuzun sağduyusunu hep korumuştur. Dün vardı bugün de var yarın da devam edecektir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vecizlerinden şu vecizini bir kez daha hatırlatıyorum -'YÜKSEK TÜRK, SENİN İÇİN YÜKSEKLİĞİN HUDUDU YOKTUR " Türk için söylenmiş en muhteşem sözlerden birisidir bu söz.
okan dileksamsuntürktürk alfabesitürklük