Samsun'da Sülün kadar değeri olmayanlar !

 

 

Hemen aklımıza bizleri biz yapan değerlerimiz ile bizi anlatan ve marka olmuş damak tatlarımız gelir. Önce değerlerimizi bizi biz yapan, bugünlere getiren, yolumuzu, evimizi, bahçemizi, yapan, formamızı üzerimize giydiren, sporcu, taksici, dolmuşçu, mahallemizin bakkalı, muhtarı, elektrikçisi vs... Ama en önemliler arasında yer alan da fuarımızın fuar olduğu yıllarda kayıkları kayalıklar dibinde müşterisini bekleyen kayıkçı esnafı... .

 İlk kayıkçı esnafı kimdi ? Mendirekler yapılırken ilk inşaatında kim yer aldı ? Kumluk dediğimiz alanda ilk kupa maçı hangi yıl oynandı ve kim tarafından düzenlendi ? 

Yaz babam yaz, bitmez memleketimizde ilkler. Kamuya, topluma, çevreye değer yargılarımıza mal olmuş kim var, yok hepsinin şehrin muhtelif yerlerinde anıldığı ortamlar, anlamlı küçük objeler, anıtlar, büstler vs. bir bir yerleştirilmeli. Unutmamamız gerektiği, hatırlamamız ve unutulmaması gereken değerlerimiz her fırsatta hatırlanmalı. Unutursan Unutursun ! 

Şimdi şöyle gözlerinizi bir kapatın. Samsun'umuza anlam katan, şehrimizin kalkınması ve modernleşmesi, çağdaş şehirler arasında yer alması için çaba göstermiş, bu konuda hayatını yine şehrimiz için adamış değerlerimiz kimler bir düşünün. Unutursan, Unutulursun !

Kadıköy/-Kıranköy mezarlık caddesi kavşağında geçmiş yıllarda gördüğümde çok şaşırmıştım. ‘Sülün’ heykeli dikilmişti. Yani Sülünün Samsun'umuza verdiği katkı , hizmetleri unutulmamış, Kadıköy Otogar’a inen kavşakta koca bir heykeli dikilmişti. Yani Samsun'umuzu Samsun yapan hiç bir değerin, Sülün kadar emeği geçmemiş. Şaşırmamak elde değil. 

Samsun’umuza değer katan kamuda, toplumda yer bulmuş isimler, büyüklerimiz, şehrimizin hizmetkarı, bakkal, ilk eczacısı, liman’ın ilk işçisi, baş işçisi vs. Hiç biri mi hatırlanmaz ? Samsun Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu konuda ciddi bir toplantı, araştırma, konsesyus oluşturarak şehrimizin değerlerinin hatırlanılması, unutulmaması için adım atması koşulsuz gerekliliktir. Ha bunun yanında yemek kültürümüz, turşu kavurmasından, tirite kadar ne varsa bunun da festivali düzenlenip ilk aşçılarımıza, ilk lokantalara, ilk aşçıbaşılarına da anlam katacak küçük hatırlatmalar yapılmalıdır. 

Yoksa, “Cam Gözler şehrimizi yiyip yutacak !”