Yağmur Samsunspor’un hasatını alıp götürdü

Samsunspor'un Beşiktaş karşısında ki ilk yarı oyunu ve temposu Beşiktaş'a çok da fırsat vermedi. Golü kalemizde gördük, golü rakip kalesine göndermeyi de başardık. Sonrası...

İşte önemli olan bu. Bu nokta da Teknik adamın da futbolcunun da profesyonelliğin dibi diyeceğimiz tecrübenin ortaya çıkmasına etki eden durumdur. Velasıl yağmurla Samsunspor kalesine gelen golü yağmurla gidip rakip kaleye golü bırakarak sahamıza dönüşümüz de muhteşemdi. Tıpkı şehirden aynı hissiyatla gidip sonra dönenlerin duruşu gibidir gol sevinci. Futbolcu ve teknik adam olarak böyle bir sahada oyun kurmak, pas yapmak ve hatasız oynayabilmenin zorluğunu iyi bilirim. Ağırlaşan zemin, futbolun kurallarını tam olarak uygulamakta yaşanan zorluklar vs..

Tehlikeyi Cenk Tosun tarafından yaratmak isteyen Beşiktaş'ın bu ataklarını savunmamız başarılı bir şekilde ilk yarı da önledi. Ancak sürekli kendini unutturan ve Beşiktaş'ın oyun kurucularının da güya unutmuş gibi yaptığı dakikalarda Cenk Tosun'un özelliği bir kez daha hortladı. Kapalı tribüne yakın bölümde ilk yarı da ki hamle ve davranışlarını yakından takip ettik. Adam adama markaj ile Cenk Tosunun önü kesildi. Penaltı golünde önünde topu bulması da Şansın ve takdiri ilahinin bir nasibidir. AĞırlaşan zemin her iki takımında oyun anlayışında ki zenginliğini ortaya koyamamasına etki ettiği ortadadır.

Ancak...

Futbolculuk yıllarımızda Samsunumuzun değerli teknik adamı futbol adamı M.Ali Çınar hocamın bir sözü vardır. Bunu hayat felsefemde de uygulayan biri olarak şöyle uyarırdı her maç öncesi konuşmasında

-Gol yedikten ve attıktan sonra, VE ilk Beş Dakika ile Son Beş dakika çok önemlidir. Bu uyarıyı teknik adam olduğumuz takımların başındayken futbolcularımıza hep aktardık. Samsunspor Beşiktaş Maçında gelen ikinci gol beşiktaşa üç puan getiren gol 84'ün 85'nci dakikaya bağladı zaman diliminde oldu. Yani Maçın Son Beş dakikasında gol geldi. Az önce yağmurda futbolu zorlaştıran unsurların yanında profesyonelliğin dibine inilmesi burada ortaya çıkıyor.

Bu dakikaya kadar beraberliği koruyan ve başarılı bir oyun sergileyen Samsunspor son beş dakikada elinden puanın uçup gitmesi işte bu tecrübenin de bir tezahürüdür. Profesyonellik başka bir şey. Hissetmek, yaşamak, tecrübelenmiş olmak. Samsunspor Beşiktaş karşısında ortaya koyduğu oyun yanında böyle bir durumda ne yapması gerektiği mevzusu biraz da bireysel yani profesyonelliğin gerektirdikleri ile alakaladır.

Bir maç daha kaybedildi. Bir duraksama dönemine daha girildi. Gelecek hafta bir deplasman maçına daha çıkılacak. Puanlar, ya da puan alır mıyız kazanır mıyız özlediğimiz mutlu bir şekilde otobüsümüze binebilir miyiz belirsiz. Taraftarın da umutsuzluğu tribünde ki sayısına da yansıdığı gözlerden kaçmadı. Beşiktaş ağlarına gönderilen golün bizde ki sevinci 45 yıl önceki heyecanın tekerrürü ve değişmeyen davranışıydı.

Basın Tribününde bulunmuş olmamız sevincimizi sessiz yapacağımız anlamına gelmiyor artık. Çünkü bir deplasman maçında da diğer takımın basın mensupları da takımlarının attığı gol sonrası aynı davranışı sergilemektedir. Elimizde olan bişe değil. Bu sevinci yaşamayı çok özlemiştik. İçimize basa basa bastıra bastıra o tribünde oturduğumuz yılların tanığıyım. Samsunspor'un puanlara bizim de gol sevinçlerimizde ki ortak sevinç ve sarılışlara daha çok ihtiyaç var. Devam edecek elbette.

Takımımızın Avrupalı bir teknik adamın elinin değmiş olduğu gözle görülür bir durumdur. Teknik adamın etkisinin maç başladığın da ki yüzdesi yüzde yirmileri geçmez denir. Ancak bugün Milli Takımımızın elde ettiği başarıya bakılırsa etki yüzdesi kimin hanesine daha çok oransal olarak yazılacağı herkesce muhtemeldir. Yani yabancı bir teknik adam mantelitesi Samsunsuporda bir hareketlenme sağlamış. Ancak, Eleştiriler,tenkitler,yorumlar a kulak vermek gerekiyor. Kulübün başkanlığından, en alt kademedeki personele kadar ilgili bir durumdur bu. Aslında şöyle olmadı Samsun Basın'ı yenince iyi yenilince sus pus. Hep yazıldı, hep çizildi. Nalına da vuruldu, mıhına da.

Maç bitti, artık bunu konuşacak zaman değil önümüzde ki hafta yapacağımız maça bakmak gerekiyor. Stada uzanan yol üzerinde şehrimizin kent belleği Eski Stat (Atletizm Stadı) ve Yeni Stat (Bld.Evleri) önünde saatler öncesinde yerleşen köfteciler böylesine modern bir oluşumun yolu üzerinde de olduğunu görmek aslında bizleri yıllar öncesine geriye götürdü Çünkü bu kültür bitmez maça gelenlerde. Kokusu da Dumanı da hizmeti de burnumuzda tüter. Samsunspor'un toparlanması, puanlar kazanması, denk takımlar karşılaşmasında puanlar toplanması acil gereklidir. Aksi takdirde başa dönülmesi kaçınılmazdır. Yağmur berekettir, zenginliktir, kazançtır. Maçta ki yağmur Samsunspor'un hasatını yerle bir etti. Bunu küçük bir felaket olarak dillendirip koruma altında kalınacak ne varsa yapılmalı.