Geri

Bırakın da işimizi yapalım

“Meslektaşlarımıza yönelik şiddet insanlık suçudur. Gazetecilerin görevlerini yaparken gözaltına alınması hukuksuzluktur.” Bırakın işimizi yapalım.

09:25:26 | 2022-06-04
Recep SÖYLEMEZ
Recep SÖYLEMEZ      gazeteekip55@gmail.com
Köşe Yazısını Sesli Dinle

#Gazetecilik suç değildir.

Allah’ın insanlığa gönderdiği ayetlerini, yarattıklarının en üstünü olan insanoğluna tebliğ ettirdiklerinin de insanoğlu olması, yine Allah’ın kullarını sevmesinin, korumasının nişanesi değil de nedir?

Şimdi bu silsileyi, kabilelere veya ülkelere ayrılmış insanoğlunun idaresinde, olan bitenlerle karşılaştıralım.

Habercilik, (gazetecilik) haşa Peygamberlik görevine benzer/ neredeyse aynısı gibi bir vazifedir; haşa Allah’ın sözlerini ve emirlerini tebliğ etmek gibi bir görevi olmasa da Peygamberlik görevi gibidir haber alma ve taşıma işi, yani Muh(a)birlik...

Taşa yazılarak başlayan, ipek kağıtlarla devam edip, sanal yazılımlarla devam eden insanoğlunun okuması, cehaletin son bulması için verilen emeğin gerçek adıdır gazetecilik...

(Muhbirlerin) gazetecilerin yazdığı haber, köşe yazarlarımızın konu ve konuları sütunlara taşımasından kaynaklı olumlu olumsuz, sevinç-şiddet ve gözaltılar bir yana dursun, suikastlerle canlarından olmalarına kadar giden kutsal bir meslektir gazetecilik...

‘Gez-göz-arpacık’, silahtan çıkan kurşunun karavana olmaması için acemi askerlere ilk öğretilen bilgidir.

Toplumda kabul edilmiş ama biz gazetecilerin haz etmediği bir söylemdir; gazeteci kaleminin silaha benzetilmesi!

Bu mesleği icra eden, helal süt emmiş meslektaşlarım gez’er göz’lemler yapar ve arpayı buğdaydan ayırarak, halkı ve de hakkı gözeterek yazar haberini!
Bilin isterim…

Ülkenin sahibi olduğunu sanan, kısa/uzun süreliğine yürütmenin direksiyonuna geçen, sistemin nimetlerinden yararlanan iktidarların, ‘asıla ulaşmasını istemediği protestoları (...haklı serzenişleri) haberleştiren, başta muhabirler olmak üzere, iletişim araçlarının tüm kademelerinin suçlu olduğunu düşünüyorsanız (ki en ufak bir şüphem yok böyle düşündüğünüzden.!)
O’zaman KAPATIN gitsin bu sektörü..!

Ya hu!

Öyle bildiğiniz gibi bir iş değildir bu gazetecilik: gazeteci parayı bilmez, mesela kebabı simittir (3-4 öğün), tatlısı ise yaptığı haberi, yayın sonrası kendisinin okumasıdır.

Cebinde yoktur parası, midesinde simit susamı, ha bir de ayağında da yoktur kundurası; genelimiz böyledir.
İstisnalar hariç..!

Peygamber efendimize görevi tebliğ edildikten sonra ailevi, sosyal, ticari ve uluslararası diyaloglarında karşılaştığı ve yaşatılan sıkıntıların burada anlatmakla bitmeyeceğini biliyorum...

Sözü uzatmadan;

On binlerce medya çalışanını satın alacak para henüz yer yüzünde imal edilmedi. Medya sektörünün içinde bulunduğu ekonomik durumumuzu fırsat bilerek satın almalardan vaz geçilsin!
Alıcı iyice tetkik edilsin...

Herkes anladığı işi yaparak ülkesine hizmet versin mesela...

Bunu savunacak, destek çıkacak tek organ, yürütmenin dümenine geçen, ülkenin asılının vekalet verip söz sahibi yaptığı iktidarlardır.

‘Halkın hakkı’ bildiğimiz, haber alma ve yayma görevini icra ederken; yaka kartlarımıza bakılarak sizden/bizden etiketinin yapıştırılmasını da istemiyoruz..!

“Meslektaşlarımıza yönelik şiddet insanlık suçudur. Gazetecilerin görevlerini yaparken gözaltına alınması hukuksuzluktur.”

Bırakın işimizi yapalım.

#Gazetecilik suç değildir.

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” diyen bir Peygamber'e ümmet olmaktan onur ve gurur duyuyorum.

Peygamberimiz'in bu hadisi tam da sabrın haram olan kısmını ifade ediyor.

Alimlerin serdarı Hz.Ali, “Haksızlık önünde eğilmeyiniz, çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.” derken şerefli bir insanın takınması gereken tavrı tarif ediyordu.

Basın şeref kartının da bu yüzden verildiğine inanırım.

Mektepliye devlet, alaylı gazeteciye ise devletin sahibi Milleti verir bu şerefi...

Ekmeğimizin ve Şeref’imizin peşindeyiz!..

Bilmem anlatabildim mi..!

 


recep söylemezgazetetegazetecigazetecilikpeygamber