Dur denecek mi?

TMO, Levant kalite fındığı, 50 randıman hesabıyla 52 liradan satın alıyor.

TMO Müstahsilden, dönüm hesabına göre alım yapıyor. Parasını ise 10-15 gün sonra ödüyor.

Başka bir alıcı daha var ve adını da bilmeyen yoktur. Bu şirket ise 49 liradan alım yapıyor.

Ancak, sıradan vatandaşın bu şirkete fındığını satması imkansız. Çünkü şirket, aracıları kanalıyla fındığı satın alıyor. Aracıların kârı ise 8-10 lira, yani fındık üreticiden aslında 44 liraya alınmış oluyor.

Sizin anlayacağınız TMO'ya fındık vermeyen vatandaş, kiloda 8 lira zarar ediyor.

Niye mi böyle...?

Üretici başı sıkıştığında (saat/gün/ay fark etmiyor) çoluk çocuk farketmiyor soluğu doğruca o aracıların adresinde alıyor da ondan...

TMO’yle bu ilişki kurulamıyor. Çare de üretilemiyor!

Kötü gün dostumu kaybetmektense; kiloda 8-10 lira kaybetmeyi yeğlerim diyor kadercilik abidesi üreticimiz..!

Verme kardeşim!

Verme ürününü, her ne duruma düşersen düş; ama dünyanın en kaliteli ve ihtiyaç duyulan fındığını düşürme, (kurutmak için ser...) serme yerlere..!

“Ben ne edeyim?” diyorsun ya hani ‘et kardeşim, sen ne edersen et’ ama bir şey et!

Kuruluş amacının “Çiftçinin kötü gün dostu“ olarak bildiğimiz TMO’dan, senin bu durumuna çare olacak yasal düzenlemeleri yapacak mercileri zorlamasını iste mesela...

Gücün mü yetmiyor? O zaman üç-beş yıl bakım yapma, üretme, olanı toplama, parasız pulsuz kal!
Varsa komşunda, ki yemez içmez ama üstünde mutlaka cuğarası vardır; oturun beraberce zehirlenin(!) öbür türlü her sezon geleceğinizi heba etmekten iyidir..!

*

Samsun Milletvekilimiz, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta bölgenin lokomotif ürününün tekelleşmesiyle ilgili bakın ne dedi.

FINDIKTA TEKELLEŞMEYE DUR DE! Dedi ve...
“Türkiye fındık sektörü uzun dönemde çok büyük risk altına girecektir.”

Ekledi Usta, ”740 bin hektarlık alanda fındık üretimi yapan 600 bin aile, bin 586 fındık ticareti ile iştigal eden firma, çoğu kadın çalışanı olan 20 bin kişilik istihdam varken, Ferrero isimli yabancı bir firma, 2-3 yıldır uygulamaya koyduğu fındık alım politikası ile fındık sektörünü dizayn etmeye çalışıyor.”

Ustanın matematik hesabına güvenimiz tamdır; devam ediyor.

“Şöyle ki; sadece 160 adet firmadan kabuklu fındık alsalar geri kalan bin 426 firmayı yok saymış oluyorlar.
TMO fiyatı 52 TL, Ferrero fiyatı 48+1 TL, Ferrero’ya fındık verebilenlerin fiyatı 46 TL, veremeyenlerin fiyatı ise 44 TL…
Bu nasıl perhiz, bu ne lahana turşusu?” diyor Usta...
*

İlgililere buradan tüketici olarak şunu söylüyor ve uyarıyorum; olan biten ortada, söz konusu firmanın kabuklu fındık alımına kota koyulması, hatta alım yaptırılmaması, yasak getirilmesi elzem olmuştur artık.

Şirketin, ihtiyacı kadar olan iç fındığı temin etmesine izin verilmesi; “kimsen kimsin, şimdi de iç Fındığımızı mı İÇ ediyorsun” diyemez. Şirket iç fındığı isterse rekolte/yıl tamamını alması kadar doğal bir şey olamaz!

Kime Ne!?.

Ama üreticiyle arana 8-10 lira kasasına para koyucular da neyin nesi birader..?

Hükmedenlerin bu kanayan yarayı artık durdurması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor; böyle devam ederse iklim değişikliği ile bu meyvenin toprağı da ağacı da, toplayıcısı gibi çürüyecektir.

Siz de haklısınız, medya, muhalefet, bizler, yeni pilav yapana kadar hazır ‘ temcit için, ayrılan pilavı ısıtıp ısıtıp sürüyoruz’ önünüze...

Hepimiz suçluyuz aslında!!!

Bilmem anlatabildim mi...