İş’te ucuz geçimde pahalıyız!

Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin!
Sessizlik herkesi mahveder!

O’kadar da değil!

*

Dünyamızın yaşı hakkında henüz net bir bilgi ya da bulgu yok desem bilime haksızlık etmiş olmam herhalde...

Dünyanın hafızası ve geleceği, hatta sonlandırılacağı (kıyamet ve sonrası) hakkında, öncelikle yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de (ayetler) net bir şekilde ortada iken:

Bir Ayet
O (münafıklar) ki sizin durumunuzu gözetlerler. Size Allah’tan bir yardım gelecek olsa:
“Sizinle beraber değil miydik?” derler. Kâfirlerin (zaferden) bir payı olacak olsa (bu sefer onlara:) “
“Size dostluk edip, müminlerden korumadık mı?” derler.
Allah Kıyamet Günü'nde aranızda hükmedecektir. Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere yol vermeyecektir.
(Siz de onları dost edinip başınıza yönetici atayarak, imamlık, nikâh gibi konularda velayet yetkisi vererek, sizinle ilgili söz sahibi ve yetkili olmalarına müsaade etmeyin.)
(4/Nisâ 141)
Gayet açık ve net..

Diğer yandan bu bilgileri tecrübe eden insanoğlu, kendini ve bilgileri yenileyerek bugünlere geldi.

Ayetler ışığında, denizde, karada ve havada olan tüm canlı mahlukat-a yol-yön göstermesinin yanısıra, midesine giren nimetler hakkındaki dini (helal-haram) bilgileri de rehber edinen insanoğlu bir konuyu bildiği halde yaradanıyla inatlaşmaya devam ediyor!..

“Kul kurar, kader güler” diye bir söz vardır; sözü bilmeyenimiz ve tecrübe etmeyenimiz de yoktur, ayrıca...

*

Yine birgün sosyal paylaşım sitelerinde dolaşırken, yayının adını (uluslararası İngilizce yayınlanan dergi) hatırlamıyorum, Aralık 2019 ya da Ocak 2020 sayısı olabilir.
(Algı yaptıklarını düşünerek, kopyalamamıştım)

“Yirmibirinci yüzyılın renginin ‘sarı’ olacağından” bahsetiyordu. Dünyayı yöneten firavun artıklarından başkası değildi bunlar!
Kendilerini ‘sözde’ insanüstü akıl mühendisi addeden bir avuç psikopattan oluşan bu tayfanın haklarını da teslim etmek lazım hani!
Zira kalıcı hasarlar veren güçleri de var, boş da değiller yani.

Ama...

Alemlerin Rabbi, yüce Allah; karşısında aciz hallerini, olumsuz sonuçlanan tüm girişimlerinde kaçınılmaz sonuçla karşılaşıyor, yaşıyor olmalarına rağmen inatla misafir olduğumuz galaksimizi oyuncaklarıymış gibi ve hatta ‘bütün insanlık onlar için çalışıyormuş’ gibi göstermeye de devam ediyorlar.

Adını (lüzum hissetmediğim için) hatırlamadığım dergide insanoğlu için, “Doğumdan ölüme; tarihsel notların (etnik köken, imparatorlukların, kavga ve birlikteliklerin) milenyum adını verdikleri yüz yılın şifrelerini çözdüğümü söylersem ukalalık yapmış olur muyum sahiden bilmiyorum?
Ancak Evet, bu konuda tevazu sahibi değilim, ukalayım sizin anlayacağınız...

Ara sıra ukalalık yapmak beyne iyi geliyor...

Özetle:
“ Türkiye, dünyanın üretim üssü olacak” deniliyor.
Kim buna karşı çıkabilir?

Türkiye’yi sevmeyen, hatta seviyormuş gibi yapanlar var aramızda, onlar; her zamanki gibi seslerini çıkarmayacak ve engellemeye çalışacaklardır.

Boş verin bunları! İt ürür kervan yürür.

İlk önce ben karşı çıkarım bunlara!

Dünyayı yeni bir rotaya oturtmak isteyen, yönünü belirleyen ve hatta bunu başardıklarını zanneden psikopatlardan oluşan, dünyanın sahibi olduklarına inanan bu gurubun, üretim bantlarının yerlerini değiştireceği gerçeğinden yola çıkarak, bu konuyu yazmak istedim.

Bir Ayet:
Şayet yeryüzünün tamamı ve bir o kadarı daha zalimlerin olmuş olsa, Kıyamet Günü'nün kötü azabından (kurtulmak için) onu feda ederlerdi. (Çünkü o gün) hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından açığa çıkarılacak.
(39/Zümer 47)
Gayet açık ve net..

Ayrıca, bu cenah hakkında bir, elli veya beşyüz makaleye sığdırılamayacak gerçeklerini bildiğim için, özetle dini İslam olan Türkiye’ye biçilen elbiseden bahsetmek kafi olacağını düşünüyorum.

*

Sevgili hükmedenler!
Öncelikle!
Para ve insanımızın değeri düşük gösterilip, ‘vur abalıya’ demeyin/dedirtmeyin!
İş gücümüzü ve dünya pazarlarında kabül gören, ustalarımızın kalitesine şerbet olan, teknoloji ile harmanlanmış sanayi ürünlerimizin kıymetini düşük göstermeye çalışmak ve hatta kalkışmak kimsenin haddine değildir.
Müsaade etmeyin/ettirmeyin!

Evet kabulümdür; "Dünya değişti, geçmişle yaşanmaz, geleceği kaçırmayalım!" Demekte yerden göğe kadar haklısınız; ama unutmayın!

Su uyur, düşman firavun ve kulları (!) uyumaz!

İnsanlarımızı daha fazla ezdirmeyin...

İleride mahvolmamak için bugünden görün, ses ve cevap verin!

Sessizlik herkesi değil belki ama, damarlarında ‘Türk kanı’ taşıyanı mahveder!!!
Sizin kanınızdan şüphelendiğimden değil! Bu uyarım; sadece, dikkatli olalım...

Demem o’durki, Aali ve menfi menfaatlerden kaçınalım!

Akıl ve beden sağlığınıza dikkat edin, aşısız kalmayın!

Sağlıcakla kalın!