Geri

Süt Olmadan Et Olmaz! (Liyakat silsilesi)

Nefes alıp veren tüm canlıların ortak sorunudur stres!

15:55:40 | 2021-11-26
Recep SÖYLEMEZ
Recep SÖYLEMEZ      gazeteekip55@gmail.com
Köşe Yazısını Sesli Dinle

Nefes alıp veren tüm canlıların ortak sorunudur stres!

Şehirde bol bol var.
Çünkü yaşamak için çalışmıyorsun, çalışmak için yaşıyorsun.

Yine, biz ve bizlerle beraber bu alemde yaşayan tüm canlıların geride, doğaya faydalı olduğu alanlarda bir iz bırakmak istemesi kadar doğal ne olabilirki?

Son yıllarda, ölümcül virüs nedeniyle tüm insanlık doğaya (çiftçiliğe) dönme planları yaptı. Şehrin keşmekeşliğinden uzaklaşmak istemiş olmasının altında yatan bir çok neden vardı, elbette...

Geçim kavgası, bu nedenlerin ilkleri arasındaydı, mesela:

Yaşamsal araç gereçlerini ötelemiş, sadece ‘Geçinebilmek’ muhanete muhtaç duruma düşmeden bir çıkış yolu bulup, ömrünü tamamlayacağı ailece geçimlik bir sığınak arayışı içine girmişti insanoğlu...

Bir iki dönüm arazisi olanlar memleketin yolunu tuttu, olmayan satın aldı.
Son bir kaç yılda, göç ettikleri memleketlerinde geçinmeye çalışan ailelerin sayısında artış gözlendi.

Bu aileler, Tarım ve hayvancılıkla uğraşacaklardı, hayatlarını minnetsiz sürdürmek istemişlerdi, profesyonel olmadıkları, hatta çok iyi bilmedikleri tarla işlerinden geçinmeye çalışacak ve zorunlu ödemeler olan ( Elektrik, su, odun- kömür , yiyecek, içecek ve giyecek..) giyimin önemi yoktu, mesela; çocuklar ebeveynler gibi mi, onlar da aile büyüklerinin tercihine boyun eğmek zorunda kalacak ve yeni dünya düzeninden bi haber kalacaklardı.
Kaldılar da...

Hayata tutunabilmek için yeni bir maceraya atılıp rahat bir geçim arzulamamışlardı; maalesef hayatlarında değişen bir şey olmadı!

Temiz hava ve gürültüsüz bir ortamın dışında, geçim telaşelerinde bir değişiklik olmadı. Oksijeni bol, Tarlalı yaşam alanlarında, hesap edemedikleri çok daha pahalı olan yaşam gereçleri onları daha da yordu.
Bilselerdi, hiç giyerler miydi efendi elbisesini?
*
Hükümetin tarım işlerine bakan birimine güvendiler! Tarlayı sürdüler, ürün&tohum, toplayıp Pazar’a indirmenin maliyetinin altından kalkamayacaklarını; İstikrarsız Tarım politikasındaki belirsizlikten dolayı girdi-çıktı maliyetlerinin üç-beş kat arttığını görmekle kalmayıp, yaşadılar da.
Ve, sonunda...
Hava, Anbar ve Ankara hükümlerinin belirsiz ve istikrarsız halleri onlara şunu dedirtti!

“Artık ekip biçmeyeceğiz”!

Ya, küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği işine girenlerin halleri; onlar daha zor durumda kaldılar.(hibe ya da geri ödemeli Krediler)

Yemdeki pahalılığın önüne geçemeyen ilgili kurumlar, verdiklerini alamayınca icra yoluyla verdiklerinden fazlasını geri aldılar.

Etinden , sütünden vb. gibi ürünlerinden faydalanamayan girişimcinin akıbeti, geçimlik bir hayatı hayal ederken hem ailesi hem de geleceğiyle arası açıldı.

Nasıl açılmasın?
Yem fiyatlarındaki artış, aynı gün içinde birkaç kez değiştirilen etiket fiyatlarından dolayı Nakliye parasını borçlandılar, mesela...

Anahtar cümle:
Senin hayallerin var ve harika bir geleceğe sahip olacaksın bu dediklerimi yaparsan. “Değmeyecek insanlar için kendini gereksiz yere üzme.”
Allah daha ağır imtihanlarla sınamasın hiç birimizi...
Böyle bir çağın insanı olmak, imtihan olarak hepimize yeter...

*
Mafya babası, haraçlarını toplaması için sağır ve dilsiz bir tetikçi seçer. Çünkü yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamayacaktır.
Baba, ödemelerin geciktiğini fark edince bir gün tetikçiyi odasına aldırtır ve işaret dilini bilen tercümana sordurur:
"Para nerede?"

Sağır-dilsiz işaretle:
"Ne parası? Benim paradan haberim yok?”
Tercüman, işaretleri babaya tercüme eder.

Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayar:
"Şimdi sor bakalım, para nerede."
Tercüman işaretle tekrar paranın yerini sorar:

Sağır-dilsiz bu defa beti benzi atmış vaziyette, işaretle cevap verir:
"Şehir merkezi parkında, ana kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda 200 bin$ var."

"Ne söyledi?" diye sorar baba..
Tercüman cevap verir
"Halâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş; ayrıca söylediğine göre sizde de o tetiği çekecek yürek yokmuş.”

Demem o ki, etliye sütlüye karışmadan, sorumluluk nedir bilmeyenden yaradana sığınırım.

Liyakat sahibi insanlara rast gelesiniz!

Kalın Sağlıcakla...


Recep söylemezliyakat